kayn - kesm
- kedi balığı
- kedi balığıgiller
- kedi ciğere bakar gibi bakmak (veya süzmek veya seyretmek)
- kedi gibi
- kedi gibi dört ayak üzerine düşmek
- kedi ile harara (veya çuvala) girmek
- kedi ile köpek gibi
- kedi nanesi
- kedi olalı bir fare tuttu
- kedi otu
- kedi otugiller
- kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir
- kedi yetişemediği (veya uzanamadığı) ciğere pis (veya murdar) dermiş
- kediayağı
- kedibastı
- kedidili
- kedigiller
- kedigözü
- kedinin boynuna ciğer asılmaz
- kedinin gideceği samanlığa kadar
- kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler
- kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı
- kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar
- kediyaladı
- kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak
- kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır
- kedük
- kefal
- kefalet
- kefalet mektubu
- kefalet senedi
- kefaleten
- kefaletname
- kefalgiller
- kefaller
- kefaret
- kefaretini ödemek
- kefe
- kefek
- kefeki