- buğday
- is., bit. b.
1) Buğdaygillerin örnek bitkisi (Triticum)2) Bu bitkinin başaktan ayrılıp öğütülmesiyle elde edilen tanesiBirleşik Sözler- akbuğdayAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bugday — buğday II, 235, 319, 363; II I, 4, 73, 240, 254, 325bkz: budgay … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Bugday Hotel — (Анкара,Турция) Категория отеля: 3 звездочный отель Адрес: Istanbul Cad No 18 Altindag … Каталог отелей
buğday benizli — sf. Açık esmer renkli Kısaca boylu, buğday benizli, güler yüzlü, konuşkan bir adam. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğday pası — is., bit. b. 1) Pas mantarıgillerden asalak bir mantar (Puccinia graminisi) 2) Bu mantarın buğday vb. bitkilerin yapraklarında oluşturduğu hastalık … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğday sürmesi — is., bit. b. 1) Buğday başaklarında oluşan ilkel mantar (Tilletia tritici) 2) Bu mantarın yol açtığı hastalık … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğday ekmeğin yoksa buğday dilin de mi yok? — görüştüğün kimseyi ağırlayacak, onun istediklerini yapacak durumda olmayabilirsin ama tatlı dille onun gönlünü hoş edebilirsin anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğday biti — is., hay. b. Yarım kanatlılardan, vücudu yeşil, başı siyah, ekinlere zararlı bir böcek, ekin biti (Sitophilus granarius) … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğday güvesi — is., hay. b. Tahıla zarar veren küçük bir kelebek (Tinea granella) … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğday rengi — is. 1) Açık esmer renk 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğday unu — is. Yabancı maddelerinden temizlenmiş ve tavlanmış buğdayların tekniğine uygun olarak öğütülmesiyle elde edilen bir ürün … Çağatay Osmanlı Sözlük