damaklı
Look at other dictionaries:
damaklı diş — is. Damağı ile birlikte hazırlanan takma diş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara damaklı — sf., hlk. İnatçı, aksi (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
diş — is. 1) Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri 2) Çark, testere, tarak vb. çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri Çarkın dişleri tebessüm eder gibi tatlı bir ses çıkardı. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara — 1. is. 1) En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım. B. S. Erdoğan 3) Esmer 4) sf., mec. Kötü, uğursuz, sıkıntılı 5) mec. Yüz kızartıcı durum, leke 6) mec. İftira… … Çağatay Osmanlı Sözlük
küdük — iş güç, alış verl; (yalnız kullanılmaz, ış ile birlikte 86111 ). I, 391bkz: küdük § ış küdük; iş güç, I, 391 iş güç, alı; veriş. I, 509bkz: küdük § ışlıg küdüklüg; işli güçlü I, 509 küfeç, gem, damaklı gem, II I, 256bkz: küvüç … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini