- değinmek
- -e
Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek, dokunmak, temas etmek
Gündüz yüzme havuzunda açmadığı bir konuya değinmek gereksinmesi duyuyordu.
- N. Cumalı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Gündüz yüzme havuzunda açmadığı bir konuya değinmek gereksinmesi duyuyordu.
- N. CumalıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
değinivermek — e Çabucak değinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
değinme — is. Değinmek işi, temas … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokunmak — 1. nsz Dokuma işi yapılmak Halılar dokundu. 2. e 1) Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk. A … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilişmek — e 1) Bir şeye hafifçe dokunmak, takılmak Elim çiçeklere ilişti, vazo devrildi. 2) Elini sürmek, dokunmak Bir sancılı yerine dokunmuşum gibi ıstırapla: Bırak, ilişme, diye inledi. F. R. Atay 3) Bir şeyin kenarına kısa bir süre için oturmak Sonra… … Çağatay Osmanlı Sözlük
temas etmek — 1) (bir şeye) dokunmak, değmek Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı. Ö. Seyfettin 2) (bir şeye) değinmek, sözünü etmek, bahsetmek Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik. Y … Çağatay Osmanlı Sözlük