- akşama doğru
- zf.
Gündüzün akşama yakın bir zamanında
Birbirlerine veda ederek akşama doğru dağıldılar.
- A. Mithat
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Birbirlerine veda ederek akşama doğru dağıldılar.
- A. MithatÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
doğru — sf. 1) Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı 2) Gerçek, yalan olmayan Doğru haber. 3) Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur. A. Gündüz 4) is. Gerçek, hakikat Söyleyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akşam — is. 1) Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri 2) Gece Şimdi, gelelim dün akşam bahsi geçen yüzük hikâyesine... Y. K. Karaosmanoğlu 3) Akşam ezanı 4) Akşam namazı Birleşik Sözler akşam azadı akşam ezanı akşam gazetesi akşam güneşi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürüklenmek — e 1) Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak Akşama doğru ayaklar evlere doğru sürüklenirdi. F. R. Atay 2) Kendi kendini sürüklemek 3) nsz Bir iş, sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmelere uğramak Bu dava iki yıl sürüklendi. 4) nsz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Fevzi Çakmak — For other Fevzi Pasha, see Fevzi Pasha (disambiguation). Mustafa Fevzi Çakmak 1311 (1895) c P. 7 Mareşal Fevzi Çakmak (October 26, 1923)[1 … Wikipedia
ağırlık — is., ğı 1) Ağır olma durumu Yükün ağırlığı. Taşın ağırlığı. 2) Değerli olma durumu Hediyenin ağırlığı. 3) Ağırbaşlılık Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi. 4) Tehlikeli olma durumu 5) Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum Havanın ağırlığı.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akşam gazetesi — is. Baskısı öğleden sonra, özellikle akşama doğru yapılan gazete … Çağatay Osmanlı Sözlük
akşam pazarı — is. Pazarlarda, işportalarda akşama doğru tezgâhta kalmış malların ucuz fiyatla satılışı … Çağatay Osmanlı Sözlük
akşamüstü — zf. Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken Akşamüstü iki çikolatayı geveleyiverdi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekingenleşmek — nsz Çekingen duruma gelmek Akşama doğru kendisinin bile yadırgayacağı kadar çekingenleşmişti. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğleyin — zf. Öğle vakti Her zaman öğleyin gelir, akşama doğru kalkardı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük