- eklemek
- -i
1) Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek
Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir.
- T. Buğra2) -i, -e Bir şeyi ek olarak kullanmakBu kumaşı örtüye eklemeli.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir.
- T. BuğraBu kumaşı örtüye eklemeli.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
eklemek — çiğnemek, basmak III, 443bkz:erklemek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
aşlamak — eklemek … Beypazari ağzindan sözcükler
ulamak — eklemek … Beypazari ağzindan sözcükler
ilave etmek — eklemek, katmak, ulamak Bu istilanın nasıl bir facia olduğunu Avrupa tarihçileri iyi yazdıkları için bir kelime ilave etmeye lüzum yoktur. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜKÂBEDE — Eklemek, kendine bir şey ilâve etmek. * Bir işten zorluk görmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
beslemek — i 1) Yiyecek ve içeceğini sağlamak Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk. H. E. Adıvar 2) Yedirmek Pembe ekmekler kızartacak, üstlerine tereyağı, reçel, havyar sürecek, onu eliyle besleyecekti. H. E. Adıvar 3) Semirtmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bindirmek — i, e 1) Bir kimseyi bir şeyin üzerine çıkartmak, oturtmak veya içine yerleştirmek, binmesini sağlamak Kadınlar çocuklarını bayram yerinde bir salıncağa, bir atlıkarıncaya bindirmişlerdi. O. C. Kaygılı 2) e Taşıt, ön tarafından başka bir taşıta… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkıntı — is. 1) Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm Gırtlağının çıkıntısı, hiddetli bir adamın yumruğu gibi titriyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Bir metni düzeltmek veya ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma 3) argo Kambur Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekleme — is. 1) Eklemek işi 2) sf. Eklenmiş Birleşik Sözler ekleme dişi … Çağatay Osmanlı Sözlük