- erdirmek
- -i, -e
Ermesini sağlamak, ermesine yol açmak
Sen korkusuz, güçlü, hâkim oldukça ata / Atın seni erdirecek her saltanata.
- E. B. Koryürek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sen korkusuz, güçlü, hâkim oldukça ata / Atın seni erdirecek her saltanata.
- E. B. KoryürekÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
nihayete erdirmek — sonlandırmak, sonuca erdirmek, bitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıl erdirmek — ne olduğunu anlamak, sırrını çözmek Yaşadığımız müddetçe bu muammaya akıl erdirmek bizim için pek kabil değildi. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
hitâm — (A.) [ مﺎﺘﺧ ] 1. son. 2. son bulma. ♦ hitam bulmak son bulmak, bitmek. ♦ hitâma erdirmek bitirmek, sona erdirmek. ♦ hitâma ermek sona ermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bitirmek — i 1) Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım. P. Safa 2) Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu. A. Gündüz 3) Onulmaz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
erdirme — is. Erdirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
hatmetmek — i, der, Ar. ḫatm + T. etmek 1) Kur an ın tamamını okumak 2) Herhangi bir kitabı baştan sona kadar tekrar tekrar okumak Kim bilir kaç haftadır yüzlerce sayfayı hatmedip durdu. P. Safa 3) esk. Sona erdirmek, bitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nihayet — is., Ar. nihāyet 1) Son Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım. Ö. Seyfettin 2) zf. (ni ha:yet) Sonunda Uzun bir münakaşadan sonra nihayet işi şakaya dökmek zorunda kaldı. Y. K. Karaosmanoğlu 3) zf. den başka bir şey değil Ama bu,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
noktalamak — i 1) Nokta koymak 2) Yazıda noktalama işaretlerini yerli yerine koymak Yazınızı iyi noktalamadınız. 3) mec. Sona erdirmek, bitirmek Tartışmayı kendisi noktalamak istiyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük