- ezilmiş
- sf.
1) Ezik duruma gelmiş
Çevremizi, ıslak bir ezilmiş ot kokusu sarmıştı.
- A. İlhan2) mec. Kendisine baskı yapılmış, hakları elinden alınmış
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ezilmiş
Look at other dictionaries:
ezik büzük — sf., ğü 1) Ezilmiş ve büzülmüş, eğri büğrü 2) zf. Ezilmiş ve büzülmüş bir biçimde Karşısında ezik büzük duran, yorgun adamın yüzüne bakıyor hâkim. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
badem ezmesi — is. Ezilmiş bademle yapılan şekerleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
cezerye — is. Ezilmiş havuç içine fındık, şeker vb. eklenerek yapılan bir tür tatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizik — is., ği 1) Çizgi 2) Sıyrık, çizgi biçiminde yara Şapkası ezilmiş, ceketi yakasından ta omuzuna kadar yırtılmış, yüzü gözü çizikler, çürükler içinde... Y. K. Karaosmanoğlu 3) sf. Çizilmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezik — is., ği 1) Bere, çürük Vücudu eziklerle dolu idi. 2) sf. Ezilmiş veya yassılmış 3) sf., mec. Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona. T. Buğra Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezilmişlik — is., ği Ezilmiş olma durumu Ezileceğini bile bile yola çıkıyor, o ezilmişlik içinde küçük bir tarlanın, bir çift öküz sahibi olmanın özlemini çekiyor. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
humus — 1. is., bit. b., Fr. humus Bitkilerin çürümesiyle oluşan koyu renkte organik toprak 2. is., msu, Ar. ḥummuṣ İyice ezilmiş nohut, tahin ve baharatla hazırlanan bir yemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyınmak — nsz Ezilmiş veya kırılmış gibi bir duygu duymak Midem kıyındı. Vücudum kıyındı … Çağatay Osmanlı Sözlük
patates püresi — is. Haşlanmış ve ezilmiş patatesi süt, yağ ve et suyu ile karıştırarak elde edilen yiyecek … Çağatay Osmanlı Sözlük
posa — is. 1) Suyu alınmış her tür yiyecek maddesinin artığı 2) Tortu, çökelti 3) Ezilmiş pancarın soğuk suda birkaç kez sıkılmasından sonra geriye kalan ve suda erimeyen artık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller posasını çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
