TEFAVÜT — Farklılık. İki şey arasındaki fark. Uygunsuzluk. Tehâlüf … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ayrımlılık — is., ğı Ayrımlı olma durumu, farklılık … Çağatay Osmanlı Sözlük
başkalaşmak — nsz 1) Başka bir varlığa, niteliğe dönüşmek, değişmek, farklılık kazanmak Adamın kimliği bile bir başkalaşıyor denize adım atıldı mı. Z. Selimoğlu 2) Biçim değiştirmek, istihale etmek Artık giyim kuşam, kılık kıyafet de başkalaşmıştı. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalar — is. Farklılık veya anlam inceliği, nüans … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeşitleme — is. 1) Çeşitlemek işi 2) Farklı olma durumu, farklılık O gün bugün gündelik hayatta sayısız örneğini, çeşitlemesini görebileceğimiz bir ilişki... S. İleri 3) müz. Belli bir temayı değişik armoni, melodi ve ritimle süsleyerek yeniden çalma,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mevsim — is., Ar. mevsim 1) Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi. S. F. Abasıyanık 2) Bazı atmosfer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tefavüt — is., esk., Ar. tefāvut Ayırıcı özellik, farklılık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tefavüt etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tefâvüt — (A.) [ توﺎﻔﺕ ] farklılık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tehâlüf — (A.) [ ﻒﻝﺎﺨﺕ ] 1. uygunsuzluk, uymama. 2. farklılık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜBAYENET-İ CEVHERİYYE — Her nev in cevherinin ve fıtrat ı asliyesinin birbirinden farklı ve ayrı oluşu. Cevherdeki farklılık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük