haşir — is., şri, esk., Ar. ḥaşr 1) Toplanma, bir araya gelme 2) din b. Kıyamet gününde ölülerin diriltilip mahşere çıkarılması Haşre kadar beklesen bu iş olmaz. Birleşik Sözler haşir neşir … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasîr — (A.) [ ﺮﻴﺼﺣ ] hasır … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HÂŞİR — Haşreden, toplayan. Cem eden. * Hz. Peygamber in (A.S.M.) bir ismi. Haşir meydanında bütün insanlar mübarek izlerinde haşr olup toplanacaklarından Delâil i Hayrat ta bu isimle mezkurdur. (Bak: Haşr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
haşir neşir — is. Kaynaşma, bir arada olma Çocukluğum, doğayla haşir neşir, mutlu bir çocuk olarak geçmişti. C. Uçuk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haşir neşir etmek haşir neşir olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasır çelik — is., ği, mim. İnşaatlarda düz yüzeylere atılacak betonun içine konulan, hasır biçiminde örülmüş malzeme, hasır demir … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasır otu — is., bit. b. Hasır otugillerden, bataklıklarda yetişen düz, ince uzun ve dayanıklı olan yaprakları kıtık yapmaya, hasır ve zembil örmeye yarayan bir saz, su kamışı, kofa, kiliz (Typha) … Çağatay Osmanlı Sözlük
haşır haşır — zf. Haşır huşur … Çağatay Osmanlı Sözlük
haşır huşur — zf. Sert ve kuru şeyler haşırdayarak, haşırtılı ses çıkararak, haşır haşır … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasır demir — is., mim. Hasır çelik … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasır otugiller — is., ç., bit. b. Su kıyılarında yetişen, örneği hasır otu olan bir bitki familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük