- inandırmak
- -i, -e
İnanmasını sağlamak
Hepsini inandırabiliyordu buna; çünkü hepsi de buna inanmak için can atıyordu.
- T. Buğra
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hepsini inandırabiliyordu buna; çünkü hepsi de buna inanmak için can atıyordu.
- T. BuğraÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ikna etmek — inandırmak, kandırmak Mektubu sırf Saffet in saadeti için gönderdiğine kendi vicdanını ikna etmek mecburiyetini hissediyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
alimallah — ünl., Ar. ˁalīmallah Söylenen bir sözün doğruluğuna inandırmak için en iyisini Allah bilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlatmak — i, e 1) Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. P. Safa 2) İnandırmak, ikna etmek Derdinizi ona anlatmak kolay değil. 3) nsz Söylemek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göstermek — i 1) Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi. 2) i, e Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak Size kitaplarımı göstereyim. 3) Belirtmek, anlatmak Bu söz onun iyi niyetini gösteriyor. 4) e Bir şeyin etkisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
inandırma — is. İnandırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kandırmak — i 1) Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek Bu arkadaşları da ben kandırdım. S. F. Abasıyanık 2) Aldatmak Kızcağızı yaşadığı muhitteki sabıkalılar kandırarak bir şebekeye sokmuş. R. H. Karay 3) İçme, yeme isteğini karşılamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kur'an çarpsın! — karşısındakini dediği şeye inandırmak için edilen yemin … Çağatay Osmanlı Sözlük
mavi boncuk dağıtmak — birçok kişiye birden sevgi göstermek ve söz konusu kişileri, bu sevginin yalnız kendisine verildiğine inandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Rabbena hakkı için — ant içerken inandırmak için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Arap olayım — şaka söylenen bir şeyin doğruluğuna inandırmak için kullanılan bir söz Yalan söylüyorsam Arap olayım … Çağatay Osmanlı Sözlük