- kafalı
- sf.
1) Kafası olan2) Kafası herhangi bir biçimde olan
Çıkık kafalı.
3) mec. Bilgili, kavrayışlı ve anlayışlıKafalı adam.
Birleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çıkık kafalı.
Kafalı adam.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dar kafalı — sf. Kavrayışı az, anlayışı kıt, yenilikleri benimseyecek yetenekten yoksun (kimse) Bu derece taassup gösterecek bir dar kafalı olmamalı idi. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
dibek kafalı — sf., hlk. Anlayışsız, kaba, budala (kimse) O dibek kafalı Sülükoğlu nu hasedinden çatlatacağız. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek kafalı — sf. Kalın kafalı, anlayışsız, kavrayışsız (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalın kafalı — sf. 1) Geç veya güç anlayan, gabi A, sen de ne kalın kafalı herifsin. H. R. Gürpınar 2) Budala, aptal, anlayışsız … Çağatay Osmanlı Sözlük
boş kafalı — sf. Akılsız veya bilgisiz Dıragon lakaplı Hacı Muslu Efendi nin oğlu Dinçer e gelince yakışıklı delikanlıydı ama boş kafalıydı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski kafalı — sf. Günün düşünce ve yaşayışına ayak uyduramayan (kimse) Bu eski kafanın nasihatlerinden yıldığı için pek naçar kaldığı anlarda bu kapıyı çalar. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
et kafalı — sf. 1) Anlayışsız, kaba 2) Budala, enayi … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri kafalı — sf. Yenilikleri istemeyen, eskiye bağlı (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
horoz kafalı — is., şaka Horoz akıllı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabak kafalı — sf. 1) Saçları dökülmüş, dazlak 2) mec. Aptal, budala … Çağatay Osmanlı Sözlük