- kafiye
- is., ed., Ar. ḳāfiye
1) Uyak2) Halk edebiyatında ayakBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
KAFİYE — Tâbi olan şey. * Herşeyin son tarafı. *Edb: Manzum yazılan satırların ses bakımından sonlarının aynı olması. (Yaman, duman, saman... gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çapraz kafiye — is., ed. Dörtlüklerde birinci ile üçüncü, ikinci ile dördüncü dizelerin birbiriyle kafiyeli olduğu düzen … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç kafiye — is., ed. Beyitlerin dize ortasındaki kelimeleri arasında kullanılan uyak Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı / Felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı Fuzuli … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarma kafiye — is., ed. Bir dörtlüğün birinci ile dördüncü, ikinci ile üçüncü dizelerinin uyaklı olması (a b b a) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tam kafiye — is., ed. Dize sonundaki kelimelerin son harfleri arasında bir sesli bir sessiz harf benzeşmesinden oluşan uyak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tunç kafiye — is., ed. Dize sonundaki kelimelerin son harfleri arasında üç sesten fazla ses benzeşmesiyle veya biri diğerinin içinde bir kelime oluşturacak tarzda yapılan uyak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarım kafiye — is., ed. Yarım uyak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zengin kafiye — is., ed. Dizelerdeki uyaklarda ikiden çok ses arasındaki uyumluluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAFİYEPERESTLİK — Kafiye için safiyeyi feda edecek derecede kafiyeye ehemmiyet vermek. Birinci derecede kafiyeyi düşünüp, mânayı arka plana atmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAVAFÎ — (Kafiye. C.) Kafiyeler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük