kaynaşma

kaynaşma
is.
1) Kaynaşmak işi

Atmosfer karşılıklı anlayış ve kaynaşma atmosferi idi.

- H. Taner
2) Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik
3) Huzursuzluk

Meclisteki kaynaşmalar yatıştı ve normal bir durum sağlanabildi mi?

- Y. K. Karaosmanoğlu
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • füzyon — is., fiz., Fr. fusion Birleşme, kaynaşma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haşir neşir — is. Kaynaşma, bir arada olma Çocukluğum, doğayla haşir neşir, mutlu bir çocuk olarak geçmişti. C. Uçuk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haşir neşir etmek haşir neşir olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hayat — 1. is., hlk., Ar. ḥiyāṭ 1) Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa 2) Avlu 3) Balkon 4) Sundurma 2. is., Ar. ḥayāt 1) Canlı, sağ olma durumu 2) Yaşam Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım. H. F …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imtizaç — is., cı, esk., Ar. imtizāc 1) Karışabilme 2) Birbirini tutma, uyum sağlama, uygunluk 3) İyi geçinme, uyuşma 4) Kaynaşma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller imtizaç etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temas — is., Ar. temāss 1) Değme, dokunma (I), dokunuş (I) 2) Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır. S. F. Abasıyanık 3) Değinme, sözünü etme, bahsetme O konuya hiç temas edilmedi. 4) Gidip gelme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ülfet — is., esk., Ar. ulfet 1) Alışma, kaynaşma 2) Tanışma, görüşme Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı. Y. K. Beyatlı 3) Dostluk, ahbaplık Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı. Y. K.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ünsüz düşmesi — is., dbl. Kaynaşma sırasında ekte veya kelimede bulunan ünsüzlerin birinin düşmesi: Alçak cık > alçacık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gulgule — (F.) [ ﻪﻠﻐﻠﻏ ] kaynaşma …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ihtilât — (A.) [ طﻼﺘﺧا ] 1. karışma. 2. görüşme, kaynaşma. ♦ ihtilât etmek karışmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ülfet — (A.) [ ﺖﻔﻝا ] 1. dostluk. 2. kaynaşma. 3. görüşme, konuşma …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”