KIYAMET — Dünyanın yıkılıp harab olması. Her şeyin mahvolması. Dünyanın sonu ve mahşer meydanına bütün insanların dirilip toplanacağı zaman. * Mc: Büyük belâ. * Fazla sıkıntı. (Bak: Haşr)(Yevm ve sene vesâire gibi her nevde bir kıyamet i mükerrere vardır.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kıyamet günü — is., din b. Kıyamet Memlekette, hemen herkes, kıyamet gününün gelip çattığına hükmetmiş ve akıbetten ümit kesmiş görünüyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyamet kopmak — 1) kıyamet günü gelmek 2) mec. bir yerde çok gürültü ve telaş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyamet mi kopar? — ne olur, ne çıkar, ne önemi var anlamında kullanılan bir söz Asker az olmakla kıyamet mi kopar? N. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyamet — (A.) [ ﺖﻡﺎﻴﻗ ] 1. mahşer günü. 2. gürültü patırtı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kıyamet alameti — is. 1) Kıyametin kopacağını önceden gösteren belirti 2) mec. İçinde yaşanılan durumu beğenmeyenlerin kullandığı bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyamet gibi (veya kadar) — pek çok … Çağatay Osmanlı Sözlük
KIYAMET SURESİ — Kur an ı Kerim in 75. Suresi olup Lâ Uksimu Suresi de denir. Mekkidir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kızılca kıyamet — is. Aşırı bir biçimde gürültülü çekişme, kavga, kızıl kıyamet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kızılca kıyamet kopmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızıl kıyamet — is. Kızılca kıyamet … Çağatay Osmanlı Sözlük