kuşkusuz

kuşkusuz
sf.
1) Kuşkusu olmayan, işkilsiz
2) zf. Elbette, şüphesiz

Neşem, iştiham var ve kuşkusuz sağlıklıyım.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • öyle ya — kuşkusuz, tabii, elbette …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Gramática del turco — Contenido 1 Olmak Eylemi (Los verbos Ser y Estar) 2 Contenidos 2.1 Introducción 2.2 Partes de la oración …   Wikipedia Español

  • elbette — zf., Ar. elbette Her hâlde, şüphesiz, kuşkusuz, elbet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuşkusuzluk — is., ğu Kuşkusuz olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • malum — sf., Ar. maˁlūm 1) Bilinen, belli 2) mec. Herkesçe bilinen ancak dile getirilmeyen Malum kişi. Malum çevre. 3) is. Bilinen konu, iş vb 4) zf. Bilindiği üzere, bilindiği gibi, kuşkusuz 5) is., dbl. Etken 6) mat., esk. Bilinen Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şüphesiz — sf. Kuşkusuz İki üç gündür şüphesiz aç kalan tekir kedi kapıdan bakıyordu. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıkık yıprak — sf., ğı Yıpranmış Akrabaları da kuşkusuz ona yıkık yıprak bir çocukluk yaşatmışlardır. S. İleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zahir — 1. sf., esk., Ar. ẓahīr Yardım eden, destekleyen, arka çıkan 2. sf., Ar. ẓāhir 1) Açık, belli 2) is. Dış yüz, görünüş 3) zf., hlk. Kuşkusuz, elbette, şüphesiz Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki... S. M. Alus 4) zf. Görünüşe …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağırlığı olmak — is. etkisi büyük olmak Başsavcının yargıçlar arasında belli bir ağırlığı var kuşkusuz. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bedîhî — (A.) [ ﯽﻬیﺪﺑ ] kuşkusuz …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”