- memuriyet
- is., Ar. meˀmūriyyet
Memurluk
Eski memuriyetleri bulsam ne yapacağımı bilirim.
- F. R. Atay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Eski memuriyetleri bulsam ne yapacağımı bilirim.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
memûriyet — (A.) [ ﺖیرﻮﻡﺄﻡ ] memurluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
arızalı — sf., esk. 1) Engebeli Ordu arızalı fakat kısa bir yoldan yürüyüşe tekrar başladı. F. F. Tülbentçi 2) Aksayan, işlemeyen, bozulmuş (araç vb.) 3) mec. Yarım yamalak Eniştemizin memuriyet hayatı büsbütün duraklayacağı yerde arızalı seyrine devam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyücek — sf., ği Biraz büyük, büyüğe yakın Bir dostumuzun teklifiyle İstanbul da büyücek bir memuriyet almıştık. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
diploma — is., İt. diploma Bir kimseye herhangi bir okulu veya öğrenim programını başarıyla tamamladığını, bir derece veya unvanı kullanmaya hak kazandığını, bir iş, sanat veya meslek dalında çalışabilme yetkisi elde ettiğini belirtmek için bir öğretim… … Çağatay Osmanlı Sözlük
faraza — zf., esk., Ar. farażā Diyelim ki, sayalım ki, tutalım ki, varsayalım ki Faraza bendeniz beyefendi, ne ticaret yapabilirim ne memuriyet. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
mansıp — is., bı, esk., Ar. manṣib Makam, yüksek memuriyet Paraya, pula, mevkiye, mansıba hiç mi hiç önem vermez. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
memurluk — is., ğu Memur olma durumu, memuriyet Bankacılıkmış, hariciye memurluğu imiş, boş verirdi böyle ıvır zıvır mesleklere... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
muvakkat — sf., ti, Ar. muvaḳḳat Geçici Her muvakkat memuriyet odası gibi sade ve dağınık döşemeli bir yere girdiler. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
münhal — sf., li, Ar. munḥall 1) Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık Münhal kadro. 2) kim., esk. Erir, eriyebilen, çözülen … Çağatay Osmanlı Sözlük
pistonlu — sf. 1) Pistonu olan 2) mec. Arkalı, iltimaslı Bu merdiven, pistonlu bir memuriyet olabilir, zengin bir evlilik olabilir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük