odun

odun
is.
1) Yakılmak için kesilmiş, parçalanmış ağaç

Sobada çıralar hemen alev almış, odunları da tutuşturmuştu.

- T. Buğra
2) sf., mec. Anlayışsız ve kaba (kimse)
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • ödün — is. Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, ödünleme, ivaz, taviz Kalabalığa verilen her ödün, verenleri kendi benliğinden, kişiliğinden uzaklaştırıyor. N. Cumalı Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • odun — is. 1. Yandırmaq üçün kəsilmiş və doğranmış ağac parçası; ağac yanacağı. Yaş odun. Doğranmış odun. – Odunlar alışıb çıtırtı ilə yanmağa başlayanda bir neçə addımlıq yer işıqlandı. M. Hüs.. Qərənfil xala quru odunlardan sobaya doldurdu. Ə. Vəl.. 2 …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • odun sobası — is. Sadece odun yakılmasına elverişli bir soba türü Bir hademe, kocaman odun sobasının önüne çömelmiş, bekliyordu. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • odun bilimi — is. Odunun yapısını, fiziksel, mekanik ve kimyasal özelliklerini inceleyen bilim dalı, ksiloloji …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • odun kömürü — is. Odunun kömürleştirilmesiyle elde edilen, kalori değeri düşük kömür, mangal kömürü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • odun özü — is., bit. b. Bitkiye destek olan, besi suyunu taşıyan, odunda bulunan katı maddelerden her biri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • odun gibi — anlayışsız, görgüsüz, kaba …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ödün vermek — ödünle uzlaşma sağlamak Yaşamı boyunca ekmek parası yüzünden olmayacak ödünler verdi. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • odun gibi — hiçbirşeyden anlamayan, beceriksiz …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • olgun odun — is. Ağaç gövdesinin öz odun ile dış odun arasında oluşan, ağaç işleri gereci olarak en üstün niteliği taşıyan bölümü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”