- oluşma
- is.
Oluşmak işi, teşekkül
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
akraba — is., ç., huk., Ar. aḳribā 1) Kan veya evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kimseler, hısım Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler. Y. K. Beyatlı 2) Oluşma yönünden aynı kaynağa dayanan şeyler Akraba diller. 3) mec. Biri,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
husul — is., lü, Ar. ḥuṣūl Olma, oluş, oluşma, meydana gelme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller husul bulmak husule gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
majör — sf., Fr. majeur 1) Büyük, önemli 2) is., müz. Bir makam, bir akort veya bir aralığın oluşma biçimi 3) is., fel., man. Büyük önerme Birleşik Sözler majör gam forsmajör tambur majör … Çağatay Osmanlı Sözlük
oluş — is. 1) Olma işi veya biçimi, vuku 2) Oluşma, teşekkül, tekevvün 3) fel. Bir durumdan öteki duruma geçiş Birleşik Sözler ön oluş dağ oluşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
oluşum — is. 1) Oluşma işi, teşekkül, teşkil 2) gök b., jeol. Katman, kütle, gök cismi vb.nin biçimlenme süreci Birleşik Sözler sosyal oluşum … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekevvün — is., esk., Ar. tekevvun Oluş, oluşma, var olma, doğuş … Çağatay Osmanlı Sözlük
terekküp — is., bü, esk., Ar. terekkub Birkaç şeyin bileşmesinden oluşma, bileşme Birleşik Sözler terekküp tarzı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller terekküp etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tezahür — is., esk., Ar. teẓāhur 1) Belirme, görünme, gözükme, ortaya çıkma, oluşma Muvaffak olamamış sanatkârın iki türlü tezahürü vardır. S. F. Abasıyanık 2) Belirti Bu hasretin garip tezahürleri de vardı. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekevvün — (A.) [ نﻮﮑﺕ ] oluşum, oluşma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
teşekkül — (A.) [ ﻞﮑﺸﺕ ] oluşma, oluşum. ♦ teşekkül etmek oluşmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü