- orta
- is.
1) Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler.
- Y. K. Karaosmanoğlu2) Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süreYılın ortası. Haftanın ortası. Günün ortası. Kışın ortası.
3) Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölümSeccadesini ortasından kesip ikiye böldüler.
- Ö. Seyfettin4) İyi ile kötü arasındaki durum5) Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki dereceOrta ile geçti.
6) sf. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen7) sf. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunanHademe orta bölmeyi açmak üzere koştu.
- R. H. Karay8) sf. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat9) fiz. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer10) mat. Orantı11) sp. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruşAut çizgisinden nefis bir orta...
- H. Taner12) tar. Yeniçeri Ocağında taburBirleşik Sözler- orta boy- Orta Çağ- orta işi- orta kat- ortaokul- orta uç- orta yol- ulu ortaAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.