öğretme

öğretme
is.
Öğretmek işi

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • güttüğüm domuzu bana öğretme — yıllardır tanıdığım bir kimsenin huylarını da bilirim anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İFKAH — Öğretme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • biçki dikiş yurdu — is. Halka açık terzilik mesleğini öğretme ve uygulama yeri, biçki yurdu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • folklorculuk — is., ğu 1) Folklorcunun işi veya mesleği 2) Halk bilimi ile uğraşma işi 3) Halk oyunlarını öğretme veya öğrenme işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gütmek — i, der 1) Hayvan veya hayvan sürüsünü önüne katıp otlatarak sürmek 2) nsz, mec. Bir düşünceyi, bir duyguyu veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak Amaç gütmek. Kin gütmek. 3) mec. Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öğretici — sf. Öğretme, yetiştirme ve açıklama niteliğinde olan, didaktik Öğretici film …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öğretilmek — e Öğretme işi yapılmak Meğerse bana öğretilen o kısa ve sade cümlenin ne sihirli, ne müthiş bir tesiri varmış. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öğretiş — is. Öğretme işi veya biçimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tedris — is., esk., Ar. tedrīs Ders verme, öğretme, öğretim Kadının tedrisi ve terakkisinde muhitin de büyük bir tesiri görülmeye başladı. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler rahleitedris …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ta'lîm — (A.) [ ﻢﻴﻠﻌﺕ ] 1. öğretme. 2. öğrenme. 3. meşk. 4. idman, egzersiz …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”