ögretmek — öğretmek I, 261 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
akıl öğretmek — birine nasıl davranacağını göstermek, yol göstermek, akıl vermek Molla saf bir ortak samimiyetiyle ona akıl öğretti. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
talim etmek — öğretmek, bilgi kazandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
biltürmek — ögretmek, bildirmek II, 176 bir I, 15, 48, 50, 75, 107, 185, 186, 187, 189, 196, 219, 231, 232, 237, 239, 241, 258, 274 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TA'LİM — Öğretmek. Yetiştirmek. Alıştırmak. Belli etmek. İdman … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K … Çağatay Osmanlı Sözlük
belletmek — e Bellemesini sağlamak, öğretmek Sina çölünde Türk milletinin bir ikinci destanı daha var ki her Türk çocuğuna belletmek lazım gelir. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçki dikiş kursu — is. Terzilik mesleğini öğretmek amacıyla verilen kurs … Çağatay Osmanlı Sözlük
göstermek — i 1) Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi. 2) i, e Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak Size kitaplarımı göstereyim. 3) Belirtmek, anlatmak Bu söz onun iyi niyetini gösteriyor. 4) e Bir şeyin etkisi … Çağatay Osmanlı Sözlük