- özveri
- is.
Bir amaç uğruna veya gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi çıkarlarından vazgeçme, fedakârlık
Özveri, kadında ille çocuk doğurmakla da başlamaz.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Özveri, kadında ille çocuk doğurmakla da başlamaz.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yiğitlik sende kalsın — özveri, hoşgörü ve ılımlılık öğütleyen söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Composite bow — Reconstruction of a Ming dynasty Kaiyuan bow by Chinese bowyer Gao Xiang. This is a horn, bamboo, sinew composite … Wikipedia
Modern competitive archery — involves shooting arrows at a target for accuracy from a set distance or distances. This is the most popular form of competitive archery worldwide and is called target archery. A form particularly popular in Europe and America is field archery,… … Wikipedia
böylesine — zf. Bu tarzda, bu biçimde Doğrusu ondan böylesine bir dostluk, böylesine bir özveri beklemiyordum. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
fedakârlık — is., ğı Özveri Elimi öpme fedakârlığına teyzesinin hatırı için razı olmuştu. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fedakârlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
feragatli — sf. Vazgeçebilen, özveride bulunabilen, özveri gösterebilen … Çağatay Osmanlı Sözlük
öz — 1. is., fel. 1) Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. H. Taner 2) Kendine, kendi kendini anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz Öz eleştiri, öz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
özverili — sf. Özveri ile davranan, özverisi olan, özveren, fedakâr Bugün yaşıyorsam ben de hayatımı o doktorun özverili çalışmasına borçluyum. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
özverisiz — sf. Özveri ile davranmayan, özverisi olmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
veri — is. 1) Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done İstatistik veriler. 2) Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler Bir romanın verileri. 3) Bilgi, data 4) mat. Bir problemde bilinen,… … Çağatay Osmanlı Sözlük