sahiden

sahiden
zf.
Gerçek olarak, gerçekten

Sahiden de yorgundum, oturdum.

- M. Ş. Esendal

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • essahtan — sahiden …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • Zilan-Massaker — Schlagzeile der Tageszeitung Cumhuriyet vom 13. Juli 1930. Der Text sagt: Die Säuberung hat angefangen, die Leute im Zeylantal wurden komplett vernichtet. Das Zilan Massaker oder Zilantal Massaker (Kurdisch: Komkujiya Zîlan [1] oder Komkujiya… …   Deutsch Wikipedia

  • eğer — bağ., Far. eger Şart anlamını güçlendirmek için şartlı cümlelerin başına getirilen kelime, şayet O zaman inandığım gibi / Sahiden bir öbür dünya varsa eğer. C. S. Tarancı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerçekten — zf. Gerçek olarak, hakikaten, sahi, sahiden, filhakika, filvaki Hiçbir genç adam, ölümü gerçekten düşünmemiştir. N. Ataç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalıplı — sf. 1) Kalıplanmış olan 2) mec. Düzgün, biçimli Hüseyin Efendi, ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi. Y. Z. Ortaç 3) mec. İri yapılı, heybetli Birleşik Sözler kalıplı kıyafetli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sanmak — nsz, ır 1) Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek Sahiden hasta sanıyorlar, tebdilihava tavsiye ediyorlardı. S. F. Abasıyanık 2) Gibi gelmek, farz etmek Bu hareketimi tamamıyla… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • verimli — sf. 1) Verimi iyi ve bol olan, bitek, randımanlı, mahsuldar, mümbit, müsmir Verimli toprak. 2) Kendisinden beklenen sonucu veren, semereli Eğer bu beğeniş ve güven gerçek bilgi ve ihtisasa dayansaydı şüphesiz daha sağlam, daha verimli olurdu. R.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zorlukla — zf. Zor bir biçimde, güçlükle Zorlukla kımıldattıktan sonra beni sahiden sürüklemeye başladı. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ateh getirmek — bunamak Sen sahiden budalaymışsın dostum hem adamakıllı ateh getirmişsin. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canavar kesilmek — hırçınlaşmak, canavar gibi olmak Fakat o, bu gece sahiden canavar kesilmiş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”