sükûnet bulmak — sakinleşmek, rahatlamak Azıcık sükûnet bulduktan sonra odayı terk etmediğime sevindim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatışmak — nsz 1) Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı. R. H. Karay 2) Coşku, sinir, korku vb.nin etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek Nasılsın yavrum, uyuduktan sonra biraz sinirlerin yatıştı mı? S. M. Alus 3) Ayaklanma … Çağatay Osmanlı Sözlük
durulmak — 1. Durma işi yapılmak Mor dağlara karargâhlar kurulur / Eteğinde bölük bölük durulur. B. S. Erdoğan 2. nsz 1) Duru duruma gelmek Bulanık su duruldu. 2) Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmak Kar ve fırtına durulmuş, hava … Çağatay Osmanlı Sözlük
gevşemek — nsz 1) Sertlik ve gerginliği bozulmak Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti. A. Gündüz 2) Çözülmek Boynuna dolanan kolları gevşedi. 3) mec. Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor. A. İlhan 4) argo Sevmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
limanlamak — nsz 1) Gemi bir limana girip orada kalmak 2) mec. Yatışmak, sakinleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahatlamak — nsz 1) Üzüntü, sıkıntı, tedirginlik veren bir durum ortadan kalkmak veya azalmak, rahata kavuşmak Hasta ilacını içtikten sonra rahatladı. 2) Sakinleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakinlemek — nsz Sakinleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakinleşme — is. Sakinleşmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sütliman olmak — (bir yer) sakinleşmek, durulmak Tam ortalık sütliman oldu derken, şimdi de bu mektup çıkmıştı karşıma. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuzu gibi olmak — uslanmak, sessizleşmek, sakinleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük