sıkılmaz

sıkılmaz
sf.
Sıkılması olmayan, utanmaz, yüzsüz

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • yaralı kuşa kurşun sıkılmaz — birinin düşkünlüğünden yararlanarak ondan öç almak doğru değildir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arlanmaz — sf. Utanmaz, sıkılmaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • edepsiz — sf. 1) Utanılacak işleri sıkılmadan yapan, utanmaz, sıkılmaz, terbiyesiz (kimse) 2) Sakınılacak kötü (kimse), şirret Sen şimdi yukarı çıkar, bu edepsizi defedersin. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kösele suratlı — sf., tkz. Utanmaz, sıkılmaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pek yüzlü — sf. 1) Karşısındakilerin kırılacağını bildiği hâlde duygularını veya isteklerini söylemekten çekinmeyen (kimse) 2) Utanması olmayan, sıkılmaz (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıkılmazlık — is., ğı Sıkılmaz olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • utanmaz — sf. Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaralı — sf. 1) Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz. F. R. Atay 2) mec. Dertli, üzüntülü Bir yaralı adamdı. Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı. Y. Z. Ortaç Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzsüz — sf. 1) Yüzü olmayan 2) mec. Utanmaz, sıkılmaz, çekinmez, arsız Arkasından en yüzsüz tulumbacının ağzından çıkamayacak bir küfür daha... R. N. Güntekin Birleşik Sözler yüzsüz yüzsüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzsüzce — zf. Utanmaz, sıkılmaz bir biçimde …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”