- tarassut
- is., -du, esk., Ar. taraṣṣud
Gözleme, gözetleme, dikkatle bakma
Pek yakın bir tarassut noktasından görebilenler arasına katılacağımı sanıyordum.
- Y. K. KaraosmanoğluAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Pek yakın bir tarassut noktasından görebilenler arasına katılacağımı sanıyordum.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tarassut etmek — gözlemek, gözetlemek Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözleme — 1. is. Meralarda yağışın toprakla tutulması ve yem üretiminin artırılması amacıyla, 40 50 cm aralıklarla 15 20 cm çapında ve 7 8 cm derinliğinde çukurlar açılması 2. is. Sacda, yağda kızartılan, tatlı veya tuzlu bir hamur işi 3. is. 1) Gözlemek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlemek — i 1) Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek 2) Dikkatle bakmak, tarassut etmek Hava değişikliklerini gözlemek havacılık için önemli bir iştir. 3) İncelemek, araştırmak 4) Gizlice bakmak, gözetlemek 5) Korumak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıpırdamak — nsz Kımıldamak, sürekli ve hafifçe oynamak, kıpırdanmak Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük