- abartmak
- -i
1) Bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalağa etmek2) Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mübalağa etmek — abartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
abartma — is. Abartmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyültmek — i 1) Bir şeyi büyük duruma getirmek, büyütmek Masayı büyültmek. Odayı büyültmek. 2) Resim, harita vb.nin daha büyük örneğini yapmak Fotoğraf büyültmek. 3) mec. Abartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyütmek — i 1) Büyük duruma getirmek, genişletmek 2) Yetiştirmek, bakmak Büyüt bu fidanı ey genç / Hazır yeşermişken. B. Necatigil 3) mec. Abartmak, mübalağa etmek Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişirmek — i 1) Şişkin bir duruma getirmek Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı. O. C. Kaygılı 2) mec. Abartmak 3) mec. Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak 4) nsz, mec. Baştan savma iş görmek Şimdi çabuk tarafından … Çağatay Osmanlı Sözlük
endazeyi kaçırmak — fazla abartmak, ölçüyü kaçırmak Endazeyi kaçırmışsındır çancı ustası, dedi, olmayacak bahse sürersin emmi oğlumu. K. Bilbaşar … Çağatay Osmanlı Sözlük
izam etmek — büyütmek, abartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
habbeyi kubbe yapmak — önemsiz bir şeyi abartmak Arkadaşım İrfan ın habbeyi nasıl kubbe yaptığını çok iyi bilirim. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüksekten uçmak — 1) yükseklerde dolaşmak 2) argo palavra atmak, çok abartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bire bin katmak — çok abartmak Hiç merak etmeyin, hep bire bin katarak anlatır. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük