- abartmalı
- sf.
Abartılı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
abartılı — sf. 1) Olduğundan fazla gösterilen, abartmalı, mübalağalı Abartılı söz. 2) zf. Abartarak, abartılı olarak, mübalağalı bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
barok — is., Fr. baroque 1) M.S. 1600 1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu Barok üslubu dağınık, yüklü, şişkin biçimlerin aşırı ölçüde yığılmasıyla kendini gösterir. 2) Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karnaval maskarası — is. 1) Karnavala katılan gülünç giyimli kimse 2) Gülünç, abartmalı giyimli, süslü kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
övünmek — le 1) Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek Sonra oyuncakları ile övünen bir çocuk gibi gülümseyerek ilave ederdi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) nsz Kendi kendisini övmek Yaptığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ta — zf., Far. tā Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz Ta karşıda büyük… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atıp (veya atmak) tutmak — 1) bir kimse veya bir şey için kötü konuşmak Hatta aleyhimde atıp tuttuğunu bile duysam kendimi tanıtmamalıydım. O. V. Kanık 2) abartmalı konuşmak Dünyanın siyasetiyle meşgul oluyorlar, büyük olaylar hakkında atıp tutuyorlar. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüksek perdeden konuşmak — 1) yüksek sesle konuşmak 2) meydan okurcasına sert konuşmak 3) yapılması güç şeyleri gerçekleştirebilecekmiş gibi abartmalı konuşmak Güya bütün memleket arkamızda imiş gibi yüksek perdeden konuşmaya başlamıştık. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük