uyuşmak

uyuşmak
1. nsz
Soğuk, basınç vb. yüzünden vücudun bir yerinde, duygu ve hareket geçici olarak azalmak

Öğle yemeğinden sonra sinirlerim uyuştu, ufak bir uyku kestireyim, diye kompartımanımda uzandım.

- A. Haşim
2. nsz, -le
1) Her konuda birbirine uymak, imtizaç etmek

Oraya gidip yerleşmek, uyuşmak ve yaşamak gerekir.

- H. Taner
2) nsz Bir iş, düşünce, görüş vb. üzerinde anlaşmaya varmak, uzlaşmak, mutabık kalmak

Edirne dayanıp dururken biz İstanbul'da düşmanla pazarlık edeceğiz, uyuşacağız öyle mi?

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • mutabık kalmak — uyuşmak, anlaşmaya varmak O akşam da müzakere sonunda bu yaşıtım üvey dayımla mutabık kaldık. H. F. Ozansoy …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • unaşmak — uyuşmak, kabullenmek I, 190bkz:ona şmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yaraşmak — uyuşmak, anlaşmak, yaraşmak II, 105; II I, 11. 71, 72 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • İSTİMZAC — Uyuşmak. Beraber karışmak. * Birisinin mizacını, huyunu öğrenmeğe çalışmak. * Yoklamak. Fikrini, re yini sormak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • uyuşma — 1. is. Uyuşmak (I) işi 2. is. Uyuşmak (II) işi, mutabakat, antant ... hayvanlar, bitkiler, böcekler, çocuklar doğa ile uyuşma içindedirler. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • birleşmek — nsz 1) Ayrıyken tek bir bütün durumuna gelmek 2) Buluşmak, bir araya gelmek Bazen ikisi, üçü birleşince ne ateşli münakaşalara dalıyorlar. A. Ş. Hisar 3) Uyuşmak, aynı görüşte olmak 4) Aynı amaç çevresinde toplanmak Küçükten, sessizden; yazıcısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaynaşmak — nsz, le 1) Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek Çakılla çimento kaynaşır. 2) Çok kalabalık ve hareketli olmak, hareket etmek Kumun üstünde bir sürü kadın erkek, oğlan kız kaynaşıyor. F. R. Atay 3) Birbirine iyice uymak Bu iki renk iyi kaynaşmış. 4) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • örtüşmek — le 1) Aynı noktalarda ve düzlemlerde kesişmek 2) mec. İki görüş, düşünce, sözcük, cümle birbiriyle tam olarak uyuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uylaşmak — nsz, le, hlk. Birbiriyle uyuşmak, uzlaşmak, anlaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzlaşmak — nsz Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak O vakit politika ile mücerret ilmi birbiriyle gayet kolay uzlaşır şeyler sanıyordum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”