uzlaşmak

uzlaşmak
nsz
Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak

O vakit politika ile mücerret ilmi birbiriyle gayet kolay uzlaşır şeyler sanıyordum.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • uylaşmak — uzlaşmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • sulh olmak — uzlaşmak Yüz milyon lira alacaklıyken kırk milyon liraya sulh oldu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzğanmak — uzlaşmak, musaleme etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağdaşmak — le 1) Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor. T. Buğra 2) Çocuk oyunlarında arkadaş olmak 3) e Bağdaş kurup oturmak İçerde, peykelere… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • barışmak — nsz 1) İki taraf, aralarındaki dargınlığı kaldırmak, uzlaşmak, anlaşmak Fakat bir gün barışacaksınız ve onun da kurtulmasına yardım edeceksiniz. A. Gündüz 2) le Sevmek, zevk almak Hiçbirini sevmedim, yalnız Enderuni Vasıf Divanı ile barışabildim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elleşmek — le, hlk. 1) Elle dokunmak 2) Elle itişerek şakalaşmak 3) Alışverişte, alanla satan birbirlerinin ellerini tutup sıkarak uzlaşmak 4) Birbirinin elini sıkarak güç denemesi yapmak 5) El sıkarak selamlaşmak 6) Ağır bir yükü kaldırmak için birkaç kişi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçinmek — nsz 1) Yaşamak için gerekeni sağlamak Muharrem artık yalnız balıkçılıkla geçiniyordu. S. F. Abasıyanık 2) le Uzlaşmak, anlaşmak Aman çocuklar, birbirinizle iyi geçinin. 3) mec. Taslamak Şiir güç ya, şair olmak, şair geçinmek o kadar değil. N.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uylaşmak — nsz, le, hlk. Birbiriyle uyuşmak, uzlaşmak, anlaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uyuşmak — 1. nsz Soğuk, basınç vb. yüzünden vücudun bir yerinde, duygu ve hareket geçici olarak azalmak Öğle yemeğinden sonra sinirlerim uyuştu, ufak bir uyku kestireyim, diye kompartımanımda uzandım. A. Haşim 2. nsz, le 1) Her konuda birbirine uymak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzlaşma — is. Uzlaşmak durumu, uyuşma, uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı? T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”