- yaklaştırmak
- -i
1) Bir şeyi kendine yakın duruma getirmek2) İki şeyi birbirine yakın duruma getirmek
Sandalyesini biraz yaklaştırmak ister gibi yaparak söze yeniden başladı.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sandalyesini biraz yaklaştırmak ister gibi yaparak söze yeniden başladı.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tegirmek — yaklaştırmak II, 148 deve üzerine ikl taraflı atılarak içerisine binilen sepetle, sepete benzer nesne I, 506bkz: ügürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yakurmak — yaklaştirmak III, 68 sık sık solumak, yüksek bir solumaya tutulmak, III, 68 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
dayamak — i, e 1) Yaslamak Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı. Ö. Seyfettin 2) Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak Kürekleri iskeleye dayayarak bütün hızıyla itti. S. F. Abasıyanık 3) Korkutmak için hızla, öfkeyle yaklaştırmak, uzatmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektriklemek — i, fiz. 1) Üzerinde elektrik gücü bulunmayan bir iletkene, elektrikli başka bir iletkeni yaklaştırmak veya değdirmek yoluyla elektrik gücü vermek 2) mec. Etkilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
koklamak — i Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak Köpekler, yılanın parçalarını kokluyor, yemek istemiyorlardı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolaylaştırmak — i 1) Kolay bir duruma getirmek, güçlükleri ortadan kaldırmak Tatbikatınızı kolaylaştıracak bir kitap herhâlde. E. İ. Benice 2) Bir işi sonuna yaklaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakınlaştırmak — i, e 1) Yakın bir duruma getirmek, yaklaştırmak 2) mec. Aralarında sıkı ilgi veya duygusal bağ oluşmak Kadının hastalığı esnasındaki hizmetlerim bizi birbirimize yakınlaştırmıştı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaklaştırma — is. Yaklaştırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapıştırmak — i, e 1) Yapışmasını sağlamak Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi. F. R. Atay 2) Yaklaştırmak, birbirine dayamak Telefonu iyice kulağına yapıştırıyor. A. İlhan 3) i, mec. Hızla vurmak Tokadı yapıştırdı. 4) … Çağatay Osmanlı Sözlük