yaraşmak

yaraşmak
nsz
1) Yakışmak, uymak

Gözlerim koyu olduğu için kuyruklu sürme, bana pek yaraşır.

- S. M. Alus
2) Yatkın olmak

Söylenen sözü anlıyor, eli hemen her işe yaraşıyordu.

- E. E. Talu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • yaraşmak — uyuşmak, anlaşmak, yaraşmak II, 105; II I, 11. 71, 72 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yaraşmak — barışmak, sülh ü musaliha etmek, müvafakat ederek güzel olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaraşık almak — yaraşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kergemek — yaraşmak I, 362 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yakışmak — nsz 1) Güzel durmak, iyi gitmek, yaraşmak, uygun gelmek Önden yandan nasıl durduğunu, yakışıp yakışmadığını gözden geçirecek. M. Ş. Esendal 2) e Uygun olmak, iyi karşılanmak, münasip olmak Öyle şey küçüklerin ağzına yakışmaz. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaraşma — is. Yaraşmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygun düşmek — yakışmak, yaraşmak, elverişli olmak Umduk, bekledik, düşündük. Hangi şey umduğumuza uygun düştü? Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygun gelmek — 1) yakışmak, yaraşmak 2) elverişli olmak 3) uymak Bu, bizim kızın yaradılışının, ablamın koyduğu yeni töreye uygun gelmeyişidir. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şanından olmak — bir şey onun büyüklüğüne, karakterine uygun olmak, yaraşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”