- yumuşak ünsüz
- is., dbl.
Ötümlü ünsüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yumuşak — sf., ğı 1) Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı Pamuk yumuşaktır. 2) Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı Yaş dallar yumuşak olur. Yumuşak kumaş. 3) Dokunulduğunda hoş bir duygu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ötümlü ünsüz — is., dbl. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan, titreşimli ses veren ünsüz, titreşimli ünsüz, sürekli ünsüz, yumuşak ünsüz, tonlu ünsüz, sedalı ünsüz: b, c, d, g, ğ, j, ı, m, n, v, y,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşamak — nsz 1) Sertliği kalmamak, yumuşak duruma gelmek 2) mec. Öfkesi, kızgınlığı, inadı geçmek Kurt hoca şimdi yumuşamış, el pençe divan duruyordu. Ö. Seyfettin 3) dbl. Sert ünsüz, yumuşak ünsüz durumuna gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ötümlü — sf., dbl. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan, titreşimli ses veren (ünsüz), titreşimli, sürekli, yumuşak, tonlu, sedalı Birleşik Sözler ötümlü ünsüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sert — sf., Far. serd 1) Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı Sert tahta. 2) Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor. T. Buğra 3) Kolay… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sessiz — sf. 1) Sesi olmayan, ses çıkarmayan 2) Ses, gürültü çıkarmadan yapılan Sessiz çalışma. 3) Az konuşan, suskun 4) Yumuşak huylu, kendi hâlinde ve sakin (kimse) Kız kardeşi Deniz Yolları levazımında çalışan sessiz bir adamla evlidir. M. Ş. Esendal… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuvarlaklaşma — is., dbl. Düz ünlünün ünsüz etkisiyle yuvarlak oluşu: savırmak > savurmak, kavışmak > kavuşmak, yımışak yumuşak gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük