yüklem birliği — is., dbl. Yüklem öbeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüklem öbeği — is., dbl. Yüklemle birlikte kurulan söz veya tamlamalar, yüklem birliği … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortak yüklem — is., dbl. Birden çok öznenin bağlı bulunduğu yüklem Biri kalemi aldı, öbürü kitabı. cümlesinde aldı ortak yüklemdir. Biri gezmeye, biri çalışmaya gitti. cümlesinde gitti ortak yüklemdir … Çağatay Osmanlı Sözlük
öbek — is., ği 1) Küme Bahçeye iner, bir çiçek öbeğinin dibinde bir hasır iskemleye otururdu. F. R. Atay 2) gök b. Genel olarak yaş, kimyasal yapı, uzay dağılımları ve hızları bakımından benzer özellik gösteren yıldızlar veya yıldızlar kümeleri 3) dbl.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
biri — zm. 1) Bir tanesi Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti. M. Ş. Esendal 2) Bilinmeyen bir kimse İhtimal hırsız Eşref in hayranlarından biriydi. O. S. Orhon 3) Yüklem durumunda olan bir ad tamlamasının belirtileni olarak kullanıldığında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
birlik — is., ği 1) Tek, bir olma durumu, vahdaniyet Tanrı nın birliğine inanır. 2) Bir arada olma durumu, vahdet Türk milletinin birliği. 3) Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet Dil birliği. Ülkü birliği. 4) Belli bir topluluğun yararlarını korumak için … Çağatay Osmanlı Sözlük
çözümleme — is. 1) Çözümlemek işi 2) dbl. Bir cümledeki kelimelerin hangi kelime türünden olduklarını veya özne, tümleç, yüklem görevlerinden hangisinde bulunduklarını belirtme, tahlil 3) dbl. Kelimenin kökünü bulup eklerini gösterme 4) ed. Bir metni belirli … Çağatay Osmanlı Sözlük
ek fiil — is., dbl. Ad, sıfat, zamir vb. ad soyundan kelimelerin yüklem görevinde kullanılmasını sağlayan yardımcı fiil, ek eylem … Çağatay Osmanlı Sözlük
evirme — is., fiz. 1) Evirtim 2) man. Bir önermenin konusunu yüklem, yüklemini de konu durumuna getirerek vargısı doğru olan yeni bir önerme çıkarma, akis: Hiçbir insan ölümsüz değildir önermesinden evirme yoluyla hiçbir ölümsüz insan değildir önermesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
haber — is., Ar. ḫaber 1) Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık Çırağın bir şeyden haberi yok. M. Ş. Esendal 2) İletişim veya yayın organlarıyla verilen bilgi Televizyonda dünya haberlerini izledi. 3) Bilgi Sanattan haberi yok. 4) dbl., esk.… … Çağatay Osmanlı Sözlük