- aracılık etmek
- bir işin çözümünde araya girerek yardım etmek, tavassut etmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
aracılık — is., ğı Aracının gördüğü iş, tavassut, vasıta Mustafa Kemal, Ali Fuat ın aracılığını iyi karşılamamıştı. F. R. Atay Birleşik Sözler borsa aracılığı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller aracılık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavassut etmek — aracılık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
şefaat etmek — birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için aracılık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavassut — (A.) [ ﻂﺱﻮﺕ ] aracılık. ♦ tavassut etmek aracılık etmek, aracı olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
alet olmak — bilerek veya bilmeyerek kötü bir işte aracılık etmek, vasıta olmak Mustafa Kemal de tek olmayan şey, alet olmak zaafı idi. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavassut — is., esk., Ar. tavassuṭ Aracılık, ara bulma, aracılık etme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tavassut etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
delalet — is., esk., Ar. delālet 1) Kılavuzluk, aracılık Hemşehrilerinden birinin delaletiyle, senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi. E. E. Talu 2) mec. İz, işaret Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller delalet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
şefaat — is., ti, Ar. şefāˁat Birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle Tanrı arasında peygamberin yaptığı aracılık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller şefaat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük