- gevezelik etmek
- 1) saçma sapan konuşmak, zevzeklik etmek2) yarenlik etmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gevezelik — is., ği 1) Geveze olma durumu, zevzeklik, lafazanlık 2) Düzensiz, gelişigüzel konuşma, yazma Hikâyeye girmeden evvel uzun uzun gevezelikler yapmamalıyız. S. F. Abasıyanık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gevezelik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zevzeklik etmek — gevezelik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çan çan etmek (veya ötmek veya konuşmak) — yüksek sesle sürekli gevezelik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tasnif etmek — bölümlemek, sınıflamak Her akşam bana saatlerce ut çalıyor, gevezelik ediyor, komşu kızlarını tasnif ediyor. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok söylemek — gevezelik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çene çalmak — gevezelik etmek Komşu kadınlar akşam yemeğinden sonra onun etrafında toplanırlar, geç vakitlere kadar çene çalarlardı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavuk ayağı yemek — gevezelik etmek, dedikodu yapmak A, o nasıl lakırtı, dedi. Bunlar da tavuk ayağı yemişler, ağızlarında bakla ıslanmıyor. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenesinin bağı çözülmek — gevezelik etmek, yerli yersiz, sürekli konuşmak Çenesinin bağı çözülmüştü, cıvıldıyor, annesinden, babasından söz açıyordu. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanşamak — nsz, hlk. Gevezelik etmek, tatsızlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gevezelenmek — nsz Gevezelik etmek, zevzeklenmek Şakir Efendi, gittikçe yaklaştıkları meyhane masasının keyfiyle şimdi gevezeleniyor. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük