ihtiyar etmek — seçmek; seçme hakkını kullanmak; tercih etmek; yeğlemek … Hukuk Sözlüğü
ihtiyar — 1. is., esk., Ar. iḫtiyār Seçme Birleşik Sözler ihtiyar heyeti ihtiyar meclisi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ihtiyar etmek 2. sf., Ar. iḫtiyār 1) Yaşlı, kocamış olan, pir (kimse), genç karşıtı İhtiyar öksürüyor, öksürdükçe de boğazından… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İHTİYAR — Yaşlanmış kimse. Yaşlı. * Ist: İstek, arzu. Razı olmak. Katlanmak. Seçmek. Tensib etmek. Seçilmek. (Bak: İrade … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iki lakırtı etmek — iki çift laf etmek Genç olduk, ihtiyar olduk, şu adama sor bakalım, bir gün, bir saatçik olsun oturup benimle iki lakırtı etmiş midir? M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
lal etmek — konuşamaz duruma sokmak, susturmak Bazı ihtiyar âlimlerimizin lisana vukuflarına hayran oldum, mantıklarıyla bizi lal ettiler. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
teşvik etmek — 1) isteklendirmek, özendirmek Kasketi yıpranmış bir ihtiyar programı övüyor, halkı teşvik ediyordu. H. E. Adıvar 2) mec. bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
CÜZ-İ İHTİYAR — Dilediği gibi hareket edebilme. Yani: Herhangi bir şeyi yapmak veya yapmamak hususunda bir tarafı tercih etmek iktidar ve serbestliği. Bu serbestlik ile, Cenab ı Hak insanları, iyiliği veya kötülüğü istemek cihetinde imtihan eder.(Halbuki; o cüz… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökmek — i, er 1) Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir yere boşaltmak Sigara tablasını dökmek. 3) Akıtmak, düşürmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜSN-Ü TEDBİR — İyi düşünülerek tutulan yol. Tefekkür ile tasmim etmek, ihtiyar olunacak meslek ve harekete karar vermek. * Bir kimseden bir haberi nakil ve rivâyet eylemek. * Bir şeye iyi muvaffak olmak için o işe muvafık ve hesaplı hareket etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük