- imtizaç etmek
- bağdaşmak, uyuşmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
imtizaç — is., cı, esk., Ar. imtizāc 1) Karışabilme 2) Birbirini tutma, uyum sağlama, uygunluk 3) İyi geçinme, uyuşma 4) Kaynaşma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller imtizaç etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
imtizâc — (A.) [ جاﺰﺘﻡا ] uyuşma, uzlaşma. ♦ imtizâc etmek uyuşmak, uzlaşmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
bağdaşmak — le 1) Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor. T. Buğra 2) Çocuk oyunlarında arkadaş olmak 3) e Bağdaş kurup oturmak İçerde, peykelere… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuşmak — 1. nsz Soğuk, basınç vb. yüzünden vücudun bir yerinde, duygu ve hareket geçici olarak azalmak Öğle yemeğinden sonra sinirlerim uyuştu, ufak bir uyku kestireyim, diye kompartımanımda uzandım. A. Haşim 2. nsz, le 1) Her konuda birbirine uymak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEREKKÜB — Birleşmek. Karışmak. İmtizac etmek. * Bir şeyin birkaç parçadan meydana gelmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂMİZ(E) — f. Karışık, karışmış. (Âmihten) $ mastarından imtizaç etmek, karıştırmak mânasındadır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TERFİH — Evlenen kimseye Allah hüsn ü imtizac eylemek nasibetsin diye duâ etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük