- kara çalmak
- birine iftira etmek, kara sürmek
Allah için güzel kapışıyoruz, birbirimize kara çalmakta üstümüze yok!
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Allah için güzel kapışıyoruz, birbirimize kara çalmakta üstümüze yok!
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kara sürmek — kara çalmak Gericiliği, insanlara kara sürme suçlamalarını kabul etmedi. K. Tahir … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara — 1. is. 1) En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım. B. S. Erdoğan 3) Esmer 4) sf., mec. Kötü, uğursuz, sıkıntılı 5) mec. Yüz kızartıcı durum, leke 6) mec. İftira… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iftira çalmak — iftira etmek On parmağınızda on kara, iftira üstüne iftira çalıyorsunuz. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
bühtan etmek — kara çalmak, iftira etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iftira etmek — bir suçu birinin üzerine atmak, kara çalmak, kara sürmek On para yememiştir fakat etrafı adama iftira etmiştir. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karamak — i, hlk. 1) Hor görmek Merhametin çoktur beni karama / Beni görüp mah yüzünü bürüme. Karacaoğlan 2) Karalamak, kara çalmak, lekelemek 3) Kötülemek, yermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bok atmak — kaba birine leke sürmek, kara çalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamur atmak (veya sıçratmak) — (birine) birini kötü bir işe karışmış göstermek, kara çalmak, iftira etmek Herkesin birbirine çamur attığı, çelme taktığı bu dünyada... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
isnat etmek — 1) dayandırmak 2) kara çalmak 3) iftira etmek Güzel sever diye isnat ederler / Benim Hak tan gayri sevdiğim mi var? Karacaoğlan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük