kem gözle bakmak — 1) kötü niyetle bakmak 2) nazar değdiren bir bakışla bakmak Eh yakışıklı da delikanlı. Bir tanesi kem gözle baktıysa tamam. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
fena gözle bakmak — (birine) kötü niyetini anlatır biçimde bakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğri (veya eğri gözle) bakmak — kötü düşünce ile bakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötü göz — is. Kem göz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kötü gözle bakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fena — 1. sf., Ar. fenāˀ 1) İyi nitelikte olmayan, kötü Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir. B. Felek 2) Üzücü Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki... H. E. Adıvar 3) İstenilen ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kem göz — is. Baktığı kimseye zarar veren veya nazar değdiren göz, kötü göz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kem gözle bakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük