- kemik gibi
- 1) pek kuru, katı, sert2) sağlam
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kemik — is., ği, anat. 1) İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı. P. Safa 2) sf. Bu sert organdan yapılmış Kemik tarak. Birleşik Sözler kemik … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan kömürü — is. Kan ve kemik gibi organik maddelerden yapılıp hekimlikte kullanılan kömür … Çağatay Osmanlı Sözlük
kemiksi — sf. Kemiği andıran, kemiğe benzeyen, kemik gibi Birleşik Sözler kemiksi bölge … Çağatay Osmanlı Sözlük
çak çuk — odun, ceviz, kemik gibi çeylerin kırılmasından çıkan ses, I, 333 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çak çuk etmek — odun, ceviz, kemik gibi şeyler kırılırken ses çıkarmak I, 333 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ŞAMİH(A) — Ali şey, yüksek. * Mağrur, başını kaldırmış. Mütekebbir. * Tıb: Vücuddaki beyin ve kemik gibi yerlerdeki çıkıntılı, tümsek yerler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zar — 1. is., esk., Ar. izār dan Kadınların örtündükleri çarşaf, car (II) 2. is. 1) İnce perde veya örtü 2) anat. İnce ve yumuşak yaprak biçimindeki organlar veya organ bölümleri, çeper 3) bit. b. Birbirine sımsıkı yapışık hücre veya moleküllerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynamak — nsz 1) Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak Su, 100 °C de kaynar. 2) Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılçık — is., ğı, hay. b. 1) Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik 2) bit. b. Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif 3) sp. Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve … Çağatay Osmanlı Sözlük