layık olmak

layık olmak
1) hak kazanmış olmak

Bu itimada ne kadar az layık olduklarının farkına ancak yıllar sonra varabilmişimdir.

- Y. K. Karaosmanoğlu
2) uygun olmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • layık — sf., ğı, Ar. lāyiḳ 1) Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. P. Safa 2) Bir kimseye uygun olan, yaraşan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller layık görmek layık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • müstahak olmak — hak kazanmak, layık olmak Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BEV — Deve yavrusunun derisi. (Bunu samanla doldurup anasına gösterirler. tâ ki sağılmaktan kaçmasın diye.) BEV : Geri çekmek. * Lâyık olmak. * İkrar etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BEVE' — Geri çekmek. * İkrar etmek. * Lâyık olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • LİYAKAT — İktidar. Ehliyet. Hüner. Lâyık olmak. Fazilet. Kıymetlilik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • erzimak — deyeri ve kadr u kiymeti olmak, behasi olmak, layik ve şayeste olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • müstahak — sf., Ar. mustaḥaḳḳ 1) Hak etmiş, hak kazanmış, layık Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın! N. Cumalı 2) is. Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller müstahak olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düşündürmek — i 1) Düşünmesine sebep olmak, düşünmesine yol açmak 2) Akla getirmek, hatırlatmak, önceden kestirmek Yeryüzünde büyük işler görmeye layık bir millet olduğumuzu düşündürecek, on sekiz milyonu altmış milyona, seksen milyona çıkaracaktır. O. S.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kral — is. 1) En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini kalıtım veya soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran kimse İngiliz kralı. 2) mec. Herhangi bir alanda başkalarından üstün, başarılı olan kimse Satranç kralı. 3) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”