gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rast — 1. is., müz., Far. rāst Klasik Türk müziğinde bir makam 2. sf., esk., Far. rāst 1) Doğru, düzgün 2) is. Tesadüf 3) is. Atılan şey hedefi vurma Birleşik Sözler rastgele Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller rast gele! rast gelmek rast getirmek rast… … Çağatay Osmanlı Sözlük
denk gelmek — 1) uygun düşmek, uygun gelmek Neleri, nasıl yazacağımıza gelince, yaşadığım günden başlayıp, denk geldikçe geriye dönüşlerle. N. Meriç 2) rast gelmek, rastlamak Dolunun her biri, denk gelse bir kafa yarardı. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıraslaşmak — rast gelmek … Beypazari ağzindan sözcükler
İLTİKA — Rast gelmek. Buluşmak. Kavuşmak. * Kavuşturulmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rastlamak — e 1) Bir kimse ile karşı karşıya gelmek, karşılaşmak, rast gelmek, tesadüf etmek Eskicizade ye indiğim otelin kıraathanesinde rastladım. S. F. Abasıyanık 2) Atılan şey hedefi bulmak, rast gelmek Taş cama rastladı … Çağatay Osmanlı Sözlük
değmek — 1. e, er 1) Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek Kapıdan bir an birbirimize değerek girdik. Y. Z. Ortaç 2) Ulaşmak, erişmek Mektup elime değmedi. Yaşı on beşine değince... 3) İstenilen yere düşmek, rast gelmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tesadüf etmek — rastlamak, rast gelmek Ara sıra birbirimize tesadüf ettikçe biraz dertleşmek vaadiyle ayrıldık. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
oğurmak — isabet etmek, rast gelmek; muvafik olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
uçraşmak — (uçramak) tesadüf etmek, rast gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük