- hoşuna gitmek
- (birinin) beğenmek
İhtiyar adam, bu şaka çok hoşuna gitmiş gibi güldü.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İhtiyar adam, bu şaka çok hoşuna gitmiş gibi güldü.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zevkine gitmek — hlk. hoşuna gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hoş — sf., Far. ḫoş 1) Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren Hoş bir ses. 2) zf. Bununla birlikte Hoş, benim de evlenmeye pek niyetim yok ya. H. E. Adıvar 3) zf. Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde Birleşik Sözler hoşbeş hoşgörü hoş koku … Çağatay Osmanlı Sözlük
hoşlanmak — den Hoşuna gitmek, hoş bulmak, hazzetmek, sevmek Bilirsiniz ki ben, politika işlerinden hiç hoşlanmam. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarmak — i, ar 1) Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek 2) Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek Ordu düşmanı sardı. 3) Dolayında yer almak 4) Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kur yapmak — 1) karşı cinsten birine ilgi göstererek onun hoşuna gitmek, gönlünü kazanmaya çalışmak Hepsi de aynı yavan, tatsız sözlerle kur yapacaklardı. H. C. Yalçın 2) birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışmak Muhtaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
meyli olmak — beğenmek, ilgisi olmak, hoşuna gitmek Kızın sana meyli olduğunu görünce seni kızdan soğutmak için bu planı yaptı. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hoşgüvâr — (F.) [ راﻮﮔ شﻮﺧ ] 1. leziz. 2. hazmy kolay. ♦ hoşlanmak hoşuna gitmek, sevmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HEVES — Gelip geçici istek. Nefsin hoşuna gitmek. Devran edip gezmek. Akıl ile olmayıp nefis ile olan istek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük