- belirme
- is.
Belirmek işi, tebellür etme
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bürûz — belirme; ortaya çıkma (büruz) … Hukuk Sözlüğü
belirebilmek — nsz Belirme imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
beliriş — is. Belirme işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
taayyün — is., esk., Ar. taˁayyun Belli olma, ortaya çıkma, belirme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller taayyün etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tebarüz — is., esk., Ar. tebāruz Belirme, görünme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tebarüz etmek tebarüz ettirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tebellür — is., esk., Ar. tebellur 1) Billurlaşma 2) Belirme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tebellür etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tecelli — is., Ar. tecellī 1) Belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma Bu tecellilerin yalnız bir tanesi doğru... H. C. Yalçın 2) din b. Tanrı nın insanlarda ve doğada görünmesi 3) Alın yazısı, kader Ne yaman tecellisi varmış! Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tecessüm — is., esk., Ar. tecessum 1) Boyut kazanma, cisimlenme 2) Görünmeye başlama, belirme 3) Göz önüne gelme, canlanma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tecessüm etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tezahür — is., esk., Ar. teẓāhur 1) Belirme, görünme, gözükme, ortaya çıkma, oluşma Muvaffak olamamış sanatkârın iki türlü tezahürü vardır. S. F. Abasıyanık 2) Belirti Bu hasretin garip tezahürleri de vardı. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zuhur — is., esk., Ar. ẓuhūr Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zuhur etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük