- tebarüz
- is., esk., Ar. tebāruz
Belirme, görünmeAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tebarüz ettirme — tebârüz ettirme : belirtme; ortaya koyma … Hukuk Sözlüğü
tebarüz etmek — belirmek, görünmek Senelerden beri bildiğimiz ve aramızda konuştuğumuz şeylerin hiç yalan olmadığı tebarüz etti. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEBARÜZ — Belli olma, belirtme. Görünme. * İki hasım cenk için meyadan çıkma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tebarüz ettirmek — belirtmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirmek — nsz 1) Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek Karanlıkların ardından birçok adamlar belirerek acayip birtakım eşyalar taşıyor. R. H. Karay 2) Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek Kafasında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirtmek — i Açıklamak, tebarüz ettirmek Üzüntülerini, kırgınlıklarını dudak büküp susarak belirtir. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ACZ — Beceriksizlik. İktidarsızlık. Kuvvetsizlik. Güçsüzlük. Yapamamak. * Zarardan korunmak gücünün olmaması. * Bir şeyin geri tarafı. (İnsandaki kusur sonsuz olduğu gibi, acz, fakr ve ihtiyacına da nihayet yoktur. İnsana tevdi edilen açlık ile… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AZAMET — Büyüklük. Cenab ı Hakk ın büyüklüğü. * Kibirlilik.(Beşerin zihni ve fikri Cenab ı Hakk ın azametine bir mikyas, kemalâtına bir mizan, evsafının muhakemesine bir vasıta bulmak vüs atinde değildir. Ancak cemî masnuatından ve mecmu asarından ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEBARİZ — (Bürüz. dan) Tebarüz eden, meydana çıkan. Bâriz âşikar olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEBARİZÎN — (Mütebariz. C.) Meydana çıkanlar, belirenler, tebarüz edenler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük