- üzerine koymak
- katmak, eklemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
üzerine — zf. 1) Üstüne 2) Hakkında Dil üzerine bir yazı. 3) ... den dolayı Onun gelmesi üzerine ortalık düzeldi. Bu söz üzerine herkes rahat etti. 4) ... den sonra Bunca hazırlık üzerine yola çıkmamak insanı üzer. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâr koymak — bir şeyin maliyet fiyatı üzerine kâr payını katmak, kazanç koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarih atmak (veya koymak) — bir şeyin üzerine tarih yazmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemiyi rotasına koymak — den. gemiyi pusula ile gideceği yönde belli olan rota çizgisi üzerine getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
el koymak — 1) bir yolsuzluğu ortaya çıkarmak, incelemek, vaziyet etmek 2) yetkili organ bir malı veya bir kuruluşu kendi buyruğuna almak Bizi işimizde gücümüzde serbest bırakmak şöyle dursun, çoluk çocuğumuzun nafakasına el koymaya kalkıştılar... Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
basmak — e, ar 1) Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. C. Külebi 2) Küçük çocuklar ayakta durabilmek 3) Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek Motor… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutunmak — e 1) Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim. M. Ş. Esendal 2) nsz Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak Düşman ordusu ordumuz karşısında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kondurmak — kondurmak, üzerine koymak II, 192 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
HAKN — Sütü tuluma koyup toplamak ve sağıldıkça üzerine koymak. * Men etmek, engel olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük