- yolunu kesmek
- engel olmak, engellemek
Bunlar vaktinde davranıp yolunu kesmemiş olsaydılar ölüm yüzde doksan dokuzdu.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bunlar vaktinde davranıp yolunu kesmemiş olsaydılar ölüm yüzde doksan dokuzdu.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kesmek — i, er 1) Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak İpi kesmek. 2) Dibinden ayırmak Ağaçları kesmek. Dalları kesmek. 3) Düzgün parçalara ayırmak Eti kesmek. Patatesi kesmek. 4) Kesici bir araçla yaralamak Nasıl sol… … Çağatay Osmanlı Sözlük
önünü kesmek — 1) yolunu kesmek 2) akarsuyun akmasına engel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol kesmek — 1) geçmesine engel olmak, durdurmak Senin yolunu kesecek, engel olacak değilim. M. Yesari 2) ıssız yerlerde soygunculuk yapmak 3) motor vb. hızını azaltmak, devrini düşürmek Motorun yanaşmasını bekliyorum, yol kestiği için şimdi hiç gürültü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
önüne geçmek — yolunu kesmek, önlemek Bütün siyasi tedbirler öyle bir tehlikeli hareketin önüne geçmek için alınmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
önüne çıkmak — 1) rastlaşmak, karşılaşmak, karşısına çıkmak 2) mec. ilk defa görmek, yüz yüze gelmek Kim olursa olsun önüme çıkanla yeniden evleneceğim. S. F. Abasıyanık 3) yolunu kesmek için birdenbire karşı durmak Kasabaya kömür indiren dağ köylülerinin… … Çağatay Osmanlı Sözlük