- içini açmak
- derdini anlatmak, içini dökmek
Rabia elinden gittikten dört beş ay sonra imama verdiği söze rağmen yavaş yavaş komşulara içini açmak istedi.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Rabia elinden gittikten dört beş ay sonra imama verdiği söze rağmen yavaş yavaş komşulara içini açmak istedi.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreğini açmak — kalbini açmak, derdini dökmek, içini dökmek, senli benli konuşmak ve davranmak Sanki bana herkese yaptığından fazla yüreğini açardı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
deşmek — i, er 1) Oymak, delmek, yara açmak, içini açmak, karıştırmak, kazmak 2) mec. Bir sorunun üzerinde yeniden durmak, hatırlatmak, kurcalamak Bu hatıraları daha deşmek istemiyorum. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik etmek — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik açmak 2) bir şeyin her yanında delikler açmak Üst üste attığı kurşunlarla hedefin içini delik deşik etmeye başlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük